Din ve siyaset ayrı fakültelerde ayrı bilim dalları olarak okutulabilir ama toplumdaki görünümleri ve sonuçlarım birbirinden kopuk değildir. Hatta tam tersi sıkı bir ilişki içindedir. Bu ilişki raslantısal ve geçici değildir. Her kilise devleti, her devlet de kiliseyi bir araç olarak görmüştür. Bu karşılıklı kullanımın modaliteleri, kullanış biçimleri farklı olabilir, ancak sonuç aynıdır.
“Elinizdeki bu kitap, Cumhuriyet Dönemi’ni (1923-2012), İktisat – Siyaset – Sosyoloji üçgeninde incelediğim yarı akademik bir çalışmadır. Aslında bu çalışmayı 2007 yılı sonlarında tamamlamıştım. Ancak 2002 yılından bu yana gözlemlediğim, terörü yeniden palazlandıran ve inanç bölünmesi izlenimleri yaratan endişe verici gelişmelerin biraz daha aydınlanmasını beklemeyi uygun gördüm.”